Etiketler

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Çoktan keşfedilmiş Amerika’yı illaki yeniden keşfettirecekler ya, “Madem böyle bir şey yapılacak, bari o unvanı hak edenlere verelim” diyerek düştüm yollara… Hâlâ yollardayım.

Kuzey AmerikaAmerika’nın ispatlı keşfinin, yani “Amerika Vinland mı” adlı yazının bir yerinde: “Vinland gerçeğini ortaya çıkaran avukat eskisi bir kâşifi de anlatmak istiyordum. Daha şimdiden bir makale sayfasına nasıl sığdırabileceğimi düşünmeye başladığım bu konu; Vinland’ın, Vikinglerce keşfi olayında bilinmesi gereken çok önemli bir dosyadır.” diye yazmıştım. O yazıda kastettiğim kişi Vinland’ın varlığını doğrulayan sonuçları elde eden, Helge Marcus Ingstad’dı…

ARKEOLOJİ AŞKIYLA YANIP TUTUŞAN BİR ADAM 
Helge Marcus Ingstad, 30 Aralık 1899 tarihinde, Norveç Meråker’de doğar. Avukatlık yapan başarılı bir hukuk adamıyken, gezip gördüğü yerlerin etkisi ya da ruhundan gelen bilinmez yöneltmelerle arkeolojiye merak duyar. Bir süre, Kuzey Kutbu’ndaki Eskimo yerleşiminde bir Eskimo ailesiyle birlikte yaşar. Kızıl Erik’in mirası olan bir kısım toprakları o dönemde hâlâ Norveç’e bağlı olan Grönland’a, Norveç Hükûmeti tarafından vali olarak atanır. 1933 yılında “Uluslararası Daimi Adalet Divanı”nın, Norveç’in Grönland’da kalan son topraklarını da Danimarka’ya devretmesini sağlayan kararı sonrası, Norveç’e geri çağrılır. Deneyimlerinden yararlanmayı bilen hükûmetler tarafından önemli görevlere atanır. 

HELGE DELİLLERE ULAŞIYOR
Helge, valiliği sırasında, Grönland’daki tarihî İskandinav kalıntılarından etkilenir. Vinland hakkında bilgi toplamaya çalışır. Bu arada sagaları da inceler. Sagaların 1190 ila 1320 yılları arasında yazılı hâle getirilerek koruma altına alındığını önceki yazının “Sagalar” bölümünde yazmıştım. İşte o saga metinlerini okurken, “üzümleri tanıdığı söylenen” adamların İskandinav kökenli olmadığını fark eder.

Önceki yazıda, bunu vurgulayarak şöyle yazmıştım: “Üzümlerin her iki olayda da İskandinav olmayan insanlarca tanınması, dokuz yüz yıl sonra Vinland olayının çözüm noktası olacaktır.” Bu konu, o güne kadar, gerçekten de hiç kimsenin dikkatini çekmemiştir.

Önceleri; Vinland Massachusetts’tir fikri ağır basar. Oradaki yarımada ve o yarımadadaki “Cod Burnu, som balıkları, güneşin konumu ve üzüm” aynen sagalarda anlatılanlar gibidir. Cod’un dizinin dibindeki Newport’da bulunan “İskandinav Kulesi” de tezi destekleyen önemli bir unsurdur.

Derken, bir küçük ayrıntı çıkar ortaya: Bölgede yaşayan Kızılderililer, kayıklarını deriyle kaplamamaktadır. O ufacık ayrıntı olayların seyrini değiştiriverir.

Bu tür araştırma ve araştırmacılar, bize ve bizdeki bilimci mukallidlerine müthiş bir ders veriyor. Bu kez dersi veren amatör bir arkeolog… “Ufak bir ayrıntıdır” denmiyor, “alışkanlıklarını değiştirmişlerdir” denmiyor; tüm çabalar çöpe atılıp araştırmalar yeniden başlatılıyor.
İşte, gerçek bilimci olmak böyle bir şey. 

HELGE ÇÖZÜM YOLUNDA
Ingstad, seyahat günlüklerinde anlatılan mesafelerle Helluland, Markland ve Vinland’ın özelliklerini inceler. Helluland denen ülkenin Baffin Adası, Markland’ın ise Kanada’nın Labrador sahilleri olduğunu ortaya koyar. Newfoundland’ın, özellikle de kuzey sahillerinin, Vinland anlatılarına çok yakın özellikler taşıdığını keşfeder. Rhode Island ile bu bölgeler arasında tam sekiz yaz; yaya olarak ya da otobüs, deniz teknesi ve uçakla  dolaşıp Vinland’ı kovalamayı sürdürür.

Helge Marcus Instad’ın arkeolog eşinin de onunla birlikte, aynı amaç için yıllarını harcadığını bilmek gerek. Helge’nin en büyük yardımcısı eşiydi. İkilinin aradığı yer: “Denize doğru uzanan bir burundu. Denize akan bir ırmak, ırmağın başladığı yerde bir göl ve o ırmağın bu gölün suyunu taşıyor olması gerekiyordu. Göl som balığı kaynayacaktı. Sahilin hemen dibinde yemyeşil otlaklar, otlakların ardında orman olacaktı. Karşı tarafta da bir ada olmalıydı. Güneş, kış ortasında sabahın erken saatlerinde yüzünü göstermeli ve 16,30’da batmalıydı.”
Böyle art arda dizince ne kolay geliyor değil mi?

Aranan özellikler Newfounland’da bulununca ilk işleri, Kızılderili kayıklarını incelemek oldu. Evet, kayıklarını Eskimolardan öğrendikleri bir yöntemi kullanarak hayvan derisiyle kaplıyorlardı. Bu kez, evleri ya da hiç olmazsa kalıntılarını bilen birini bulmak için dolaşmaya başladılar. Helge, balıkçı köyleri arasında koşturup duruyordu. Konuştuklarının bazıları, onun hazine avcısı olduğunu sanıp tepki gösterdiler. 

BEYAZ TENLİ SARI SAÇLI KIZILDERİLİLER
İlginç bir delile daha ulaştılar. Turistler, bölgedeki Kızılderililer arasında sarı saçlı, beyaz tenli insanlar görmüşlerdi. Bunlar, Kızılderililerle İskandinavların birleşmesi sonucu doğmuş çocukların soyundan olmalıydı.

VINLAND BULUNUYOR
Sonunda, George Decker adlı bir Kızılderili reisi, Helge’yi; “L’Anse aux Meadows’da öyle bir yer olduğunu duymuştum, Kara Ördek Çayı’nın orada, kıyıdan az açıkta da Kutsal Ada var.” sözleriyle umuda  boğdu. Büyük Reis’in yardımları da büyük oldu. Bölgeye birlikte gittiler. Bölgedeki tüm özellikler
sagalarda anlatılanların 

aynıydı. Uzaktan da
Labrador kıyıları  görülüyordu. Bir kalıntı buluruz umuduyla etrafı dolaşmaya başladılar. Çok sürmedi. Terasa benzer bir alanla karşılaştılar. Çevresinde, üzerinde otların bittiği tümsekler vardı. Kümbete benziyorlardı.  Denizden bolluk fışkırıyordu. Helge, kâşiflerin uyguladığı bir metotla balık tutulup tutulamayacağını anlamak istedi. Kumsalda, med zamanı suların eriştiği yerin sınırlarına yakın bir yere çukurlar kazdı. Cezir zamanı gelip de sular çekildiğinde, çukurların içi balık kaynıyordu.

ANNE STINE MOE INGSTAD
Hep Helge’den söz ettik. Onun en büyük yardımcısı olan eşi Arkeolog Anne Stine Moe Ingstad’ın figüran olduğu sanılmasın.
Anne müthiş bir bilim insanıydı. 11 Şubat 1918’de doğdu. Eşi ne kadar amatörse kendisi de onun o denli zıddı bir profesyoneldi. Sözün özü; sabırlı, vefalı, araştırıcı bir arkeologdu. Alaylı değil, okullu cinsinden… Eşiyle birlikte mükemmel bir ekip çalışmasına imza attılar. Anne; The Norse Discovery of America’da yazar, Norveç Bilim Akademisi’ndeyse üye bilim insanı olarak görev yaptı. National Geographic Society (U.S.) tarafından yayınlanan yandaki fotoğrafında da onu, kazı alanında çalışırken görmekteyiz. Üzerinde çalıştığı olgu, aşağıdaki paragrafta anlatacağım yer ocağı çukurlarından biridir. Stine, 6 Kasım 1997’de ölmüştür. 

KAZILAR VE SONUÇLARI
Kazılar başlayınca sekiz evin temellerine eriştiler. Evlerin arka tarafına düşen ve taş yığınlarıyla yapılmış yükselti vardı. Bana tuhaf geldi ama bu yükseltinin, yemek vaktinin gelip gelmediğini öğrenmek için ufku gözlemek amacıyla yapılmış bir yer olduğunu düşündüler. Ne de olsa Norveç âdetlerini bilen onlar…
Çevrede hiç mezarlık yoktu. Hiçbir savaş aletine de rastlamadılar. Bu eski İskandinav alışkanlıklarını çağrıştırıyordu. 

Evlerin planı, Norveçlilerin Grönland’da kullandıkları konutlara, aynısı denecek kadar benzerdi. Norveçli kadınların iğ eğirmekte kullandıkları bir diplik halkası bulundu. Pişmiş kiremitten yapılmıştı. Bir de diğer binalardan daha küçük olan bir demirci işliğine rastladılar. Sekiz yapıdan biri altı bölmeliydi ve bu bölmelerde yemek yapımında kullanılan çukur şeklinde ocaklar vardı. Ocaklarda kalan küllere radyo karbon testi uygulandı. Sonuç mükemmeldi. Tarihler sagalarla çakışıyor, 1010 ile 1150 arasını gösteriyordu. Vinland nihayet bulunmuştu. Evet evet, burası Vinland’dı ve kıtanın Vikinglerce keşfedildiğinin de ispatıydı bu! 

SON SÖZÜM
1997 yılında 79 yaşındayken kaybettiğimiz Anne Stine Moe 
Ingstad’dan dört yıl sonra, Helge Marcus Ingstad’da 29 Mart 2001’de, 101 yaşındayken öldü.

Gelecek nesillerin onları öğrenmeleri için anılarına bir büst yapıldı. Yanda da gördüğünüz gibi büstlerinde de bu iki sevgili bilim insanını birbirlerinden ayırmadılar. Yapılan büstün kaidesine de “ANNE STİNE OG HELGE INGSTAD De Oppdaget Vikingenes Amerika” yani “ANNE STİNE VE HELGE INGSTAD Vikinglerin Amerika’sını keşfettiler” yazdılar. 

İTHAF
Amerika’nın keşfiyle ilgili bu basit ve kısa yazı dizisini, bu iki muhteşem insanın anısına armağan ediyorum. Hiç unutulmasınlar.

Sayfayı çevirirseniz bir sonraki yazıya ulaşacaksınız.
Amerikalar, “Efsane İçindeki Efsaneler” ile gündemimizi meşgul etmeyi sürdürüyor. Görüşmek üzere… 

  

Günay Tulun İsimlik Fotosu-1Günay Tulun

Sola“Sayfayı çevirmek ya da dilediğiniz herhangi bir sayfaya geçiş yapmak için, bu yazının sol yanında yer alan; [ TÜM KİTAPLAR ] bölümündeki ilgili sayfayı tıklamanız yeterlidir.”