Etiketler

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Belki görmüşsünüzdür.
AKP’ye yakın televizyon ve gazeteler bir süredir Kemal Kılıçdaroğlu’yla alay eden programlar yapıp, onu gözden düşürmeye çalışıyorlar.
Yakışıyor mu?
Hayır!..

Çok kişi “Çok çirkin” buluyor.
Bence de öyle…
Üstelik alay edilmeye çalışılan konular ya komplo kokuyor ya da hepimizin başından geçebilecek sıradan olaylar.

Bazıları gerçekten de trajikomik birer garabet bence…
Örnek mi?
Tüm ülkede bir tek Kılıçdaroğlu’nun seçmen kaydının silinmesi…
Bu sizde de birtakım rahatsızlıklar uyandırmıyor mu?

Allah aşkına söyleyin:
Bugüne dek, içinizden, “şu yürüyen merdivene ters tarafından binsem” diye düşünmek gelmedi mi hiç?

Yürüyen merdivenle iner ya da çıkarken aynı yönde yürümediniz mi hiç?
Bunları yapan kimseyi de mi görmediniz?
Eğer, “Hiç görmedim!” diyeniniz varsa pes!

Efendim, yandaş basının dalkavukluklarından birini daha sergilemesine neden olan son cehaleti şuymuş, Kemal Bey’in:
Van Gölü’nden söz ederken, “Van Denizi” demiş.

Aman aman aman!
Bunu duyan Başbakan da “Kılıçdaroğlu’nu kündeye getirecek bir fırsat daha çıktı!” diye sevinerek, genel kültürünün zayıflığını gösterir yeni bir konuşma yapmış. Aynen yazıyorum:
– “Çocukluğunda Van Denizi’nde ilk defa vapura binmiş. Van Gölü ne zamandır deniz oldu? Ben bilmiyordum. Böyle bir durum var! Durum böyle… Kılavuzunuz doğru olmayınca gölü de deniz zannedersiniz.”

Her işte olduğu gibi, bu işten de Başbakan zararlı çıkmayacağına göre; “resmî sitelerindeki deniz ifadesi nedeniyle” Van Valisi ile Belediye Başkanı’nın, kişisel gelecekleri için, şimdiden tedbir almaları gerekecek. 

Bilebildiğim kadarıyla Van Gölü’ne tam 3.126 yıldır deniz diyorlar.
Günümüzdeki en ünlü ismiyse Asurluların sıkça kullandığı, Yukarı Deniz…

Başbakan’ın her dediğini tasdiklemeyi bir görev sayan, ayrıca Abdülhamid ve Osmanlıyı özlerinden çok seven; yandaş, koldaş, yanlı, yağdaş kardeşlerimiz, bakalım buna ne derler:

 – Sultan II. Abdülhamid döneminin gazetelerinden Saadet’in, 29 Nisan 1889 tarihli nüshasında, “Van Gölü”ne “Van Denizi” denmekte…

Oradaki yazıda, önce bir sade vatandaşın bacağını; sonra da tüm bedenini kapıp götüren bir yaratıktan söz ediliyor.

Benim yazımın sonundaysa böyle bir tehlike yok. “VAN GÖLÜ”nü, tarihte “VAN DENİZİ” olarak adlandıranlar kimlermiş, onların listesi var yalnızca…
O liste de birilerini kapıp kaçırırsa en önce ben şaşarım bu işe!..
Olsa olsa bir kıssadan hisse çıkar o işten:
Yukarı Deniz’e; “Alayla giden, alay; oltayla giden sazan bulur”muş! 

Bugün Ermenilerin kendi tarihlerini üzerine oturtmaya çalıştıkları ve yalnız ünsüz “RRT” harfleriyle ifade edilen Urartuların çevresinde yaşadıkları bu göl, aşağıdaki listenin başlangıç tarihinden önce de “Deniz” olarak adlandırılmış olabilir. Doğruyu ancak Allah bilir. Bizlerse birbirimizi aydınlatalım, yeter.

     
D Ö N E M
 İSMİ KULLANAN KAYNAKLAR
İ S İ M


1115(?)-1076(?)
1112(?)-1074(?)  

Asur Kralı
Tiglatpilezer I Kitabesi
Batı Yüksek Denizi, Batı Yukarı Denizi, Yüksek Deniz, Yukarı Deniz
MÖ                     
 884 (?)-859(?)  882(?)-857(?)
Asur Kralı
Asurnasirpal II
Biainili Zamua Denizi
MÖ 
 857(?)-822(?)
1031(?)-1019(?)
Asur Kralı
Salmanasar II Kitabesi
Nairi Yüksek Denizi, Nairi’nin Yukarı Denizi
MÖ 
  822-810
Asur Kralı Samsiraman
Batı Denizi
MÖ 
  967(?)-935(?)
745(?)-727(?)
Asur Kralı
Tiglatpilezer II Kitabesi
Nairi Denizi
MÖ                       
  722-704(?)
  722-705(?)
Asur Kralı Sargon II
Dalgalı Deniz
MS                          
 (?)-(?)
Ermeni Tarihçiler
Vaspuragan Denizi
MS                          
 (?)-(?)
Tarihçi Mouses
Küçük Deniz
MS                         (?)-1577
Hasan-ı Rumlu
Ahsenü’t Tevarih
Ahlat Deryası
MS                   1543-1603
Şeref Han 
Şerefnâme
Deryaçe
[Aynı zamanda Urumiye Gölü’nün Farsça adıdır. “Küçük Deniz” demektir.]
MS                   1591-1599
Gelibolu Tarihçisi Mustafa Âlî
Künhü’l Âhbâr
(Haberlerin Özü)
Van Denizi
MS                 1611-1682
Evliya Çelebi
Van Deryası

(?) Tarihler, değişik kaynaklara göre farklılıklar göstermektedir.


Günay Tulun